Bir seyin gercek degerini ancak onu kaybettigimizde anlariz Jocelyne kücük bir kasabada önemsiz bir tuhafiye dükkani isletmektedir ama Pariste bir moda tasarimcisi olmak ister. Incecik bedenli kadinlara özenir ama kendi vücudu modellerinkine hic benzemez. Okumaktan zevk alir ve bir dikis nakis blogu vardir. Beyaz atli prensiyse kocasi Jocelyndir. Iki cocuklari ve basit ama mutlu bir hayatlari vardir. Bir gün bir piyango bileti alir ve büyük ikramiyeyi kazanir. Artik hayatini tamamen degistirme sansina sahiptir. Ama bundan kimseye, kocasina bile söz etmez. Ne yapmak istedigine karar vermek icin arzu ettigi seylerin bir listesini cikarir. Fakat listesini hazirlarken basina hic hesapta olmayan bir sey gelecektir