Haysiyetsizligin ve cürümüs degerlerin caginda, bir garip kelime firladi agizlardan Dada 20. yüzyilin en önemli sanat akimlarindan birinin babasi olan Hugo Ball, Dadayi ahlakin ve coklugun ölüm fermani olarak adlandiriyordu. Dada her seyin disindaydi. Ve Dada her seydi. Hayata ve sanata dair demecler veren entelektüel burjuva beyefendilerinin kasinti yakaliklarini koparip atan, ütülü ceketlerini bozan, saclarini dagitan bir kasirgaydi. Dadayla birlikte varolustan beri omuzlara yüklenen insan olma misyonu, özellikle savasin hüküm sürdügü bu devirde, yeniden sorgulaniyordu. Doganin safligini ve kuralsizligini ilke edinerek kaliplasmis yargilara ve yüzeysellige karsi cikan Dada akimi, fütürizm ile benzerlik göstererek sürrealizme kapi aralamistir. Kullandigi karisik teknik ve kolaj calismalariyla modern sanatin sekillenmesine önayak