Büyük toplumsal hareketler ve cagdas üretim saplantisi arasindaki iliskileri cözümleyen Jean Baudrillard, güclü bir Pazar ekonomisi tarafindan dayatilan nirengi noktalarina karsi cikmis bir kusagi etkileyen sorunsalin tam merkezinde yer almaktadir. Dünyanin sanallastirilmasina, her yerde gecerli olan bir gösterge ticaretine, saydamligin demokrasinin göz boyamaya dayali erdemleri ve ticari deger adli kandirmacalara simgesel simgesel degis tokus düzenine ait sinir tanimayan cömertlik, ayartmanin meydan okuyuculugu, sonsuza dek sürüp gidecege benzeyen bir rastlantisallikbelirsizlik ve yazginin degistirilebilirligiyle karsi cikmaktadir. Kiskirtici ve paradoksal oldugunu iddia eden bir düsüncenin bastan cikartan islemcileri olarak adlandirilabilecek on iki anahtar sözcük, düsünürün metinlerdeki temel fikirleri, estetik ve pedagojik niteliklere sahip aydinlatici bir alfabe gibi sunmaktadir. Son